Kul Himmet Üstadım Şiirleri
Cihan derya iken derya su iken
Cihan derya iken derya su iken
Tâ ezelden arzumanım Kul Himmet
Şu dünyada hiçbir nesne yok iken
Anın için arzumanım Kul Himmet
Âşık olsam türlü ma’na söylesem
Bahri gibi ummanlan boylasam
İmam Hüseyin’i dava eylesem
Anın için arzumanım Kul Himmet
Âşıklara uy dediler zamana
Mahluk muhtaç olmuş dine imana
Şimdi gayret kaldı sahip-zamana
Anın için arzumanım Kul Himmet
İkisi sevdiğin medh eder öğer
Hakk’ın ırahmeti insana yağar
Zöhre yıldızı da alnından doğar
Anın için arzumanım Kul Himmet
Ervahı ezelden Hakk’m nurudur
Muhammed Ali’nin gizli simdir
Üstadımdır sevdi ğimdir yarımdır
Anın için arzumanım Kul Himmet
Nurdandır on iki âşıkın aslı
Allah bir Muhammed Ali’dir nesli
Bir içim sudandır hocamın aslı
Anın için arzumanım Kul Himmet
Hatayî Pir Sultan Teslim Abdal’ı
Gönülden çıkmıyor asla hayali
Zatını sorarsan Muhammed Ali
Anın için arzumanım Kul Himmet
Elestii deminden gönlümün cûşu
Alan kardaşlara cevahir taşı
Doksan bin okunan âyetin başı
Anın için arzumanım Kul Himmet
Kul Himmet Üstadım cemalin cennet
Şol iki cihanda server Muhammed
Binbir ismi vardır bir ismi Himmet
Anın için arzumanım Kul Himmet…>>
Çağıralım Muhammed’e Ali’ye
Çağıralım Muhammed’e Ali’ye
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
Pîrim Hünkâr Hacı Bektaş Veli’ye
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
Cebrail de cevlân kurup uçunca
İdiris cennette hülle biçince
Hızır Nebi Mil denizin geçince
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
Muhammed kalkü miraca yürüdü
Düldül Kamber Fatma Ana var idi
Bir arslan hamle etti kuş korudu
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
İsm-i Âzam duasına başladı
Hatemi arslanın ağzın taşladı
Arslan anda sakin oldu yavaşladı
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
Muhammed de vardı kırklar cemine
Hû diyelim gerçeklerin demine
Sormadılar gönlümüzün gamı ne
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
Selman bir üzüm getirdi ezdiler
Kırklar oturdular bade süzdüler
Cennetin üst eşiğine yazdılar
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
Hasan Hüseyin’e el eylediler
Zeynel Bakır Cafer gel eylediler
Kâzım Musa Rıza kul eylediler
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
Taki Naki Şah Askeri erenler
Mehdi ile mağaraya girenler
On’ki imamların yüzün görenler
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası
Kul Himmet Üstadım karar kılıncak
Arayıp da musahibin buluncak
Derdimin dermanı Sultan Yalıncak
Lâ fetâ illâ Ali’dir duası…>>
Dedesi oğlunu verdi hocaya
Dedesi oğlunu verdi hocaya
İsmini beyan eyledi heceye
Günde yedi baş keserdi geceye
Dedesinden imdat uman Hüseyin
Hüseyin’in pazarlığı hak ile
Divanına duramdım yük ile
Kâfirleri kırdırırdı ok ile
Kanı ılgıt ılgıt akan Hüseyin
Nurdan yapılıdır anın çardağı
Seherde salınır gövel ördeği
Kâfirler kaldırdı içti bardağı
Kanı ılgıt ılgıt akan Hüseyin
Sabahın seherinde kişneşir atlar
Yezitler içer de der afiyetler
İsmail de der ki ürüşür itler
Kanı ılgıt ılgıt akan Hüseyin
Nurdan yapılıdır onun odası
Dal boyuna hayran kaldı dedesi
Yemen’den geliyor onun gıdası
Gıdası kesilmez İmam Hüseyin
Kul Himmet Üstadım kollarım bağlı
Yezitler elinden ciğerim dağlı
Muhammed’in torunu Ali’nin oğlu
Davası kıyamete kalan Hüseyin…>>
Dün gece seyrimde bir dolu içtim
Dün gece seyrimde bir dolu içtim
Sultan Hacı Bektaş sen imdat eyle
Çok niyaz eyledim yalvara düştüm
Hünkâr Hacı Bektaş sen imdat eyle
Muratlar verici bir gani hansın
Eşin yok dünyada gevheri kânsın
Seni sevmeyenler odlara yansın
Hünkâr Hacı Bektaş sen imdat eyle
Muhamet Ali’dir Ali Muhammed
Seni sevenlerin didan cennet
Masum-ı pâklerden erişe himmet
Hünkâr Hacı Bektaş sen imdat eyle
Güvercin donunda süzülüp gelen
Dan çeç üstünde namaz kıldıran
Kerametle bu âlemi dolduran
Hünkâr Hacı Bektaş sen imdat eyle
Umarım ki hâre uğratma yolum
Ağzımın içinde lal etme dilim
Hasbahçe içinde soldurma gülüm
Hünkâr Hacı Bektaş sen imdat eyle
Pîrim günahkârım isyanım çoktur
Hazretine lâyık hediyem yoktur
Mürşitler mürşidi buyruğun haktır
Hünkâr Hacı Bektaş sen imdat eyle
Kul Himmet Üstadım arz’eder seni
Zahiri bâtında şefaat kânı
Kapına gelmişim mürüvvet günü
Hünkâr Hacı Bektaş sen imdat eyle…>>
Dün ü günü hata etmektir işim
Dün ü günü hata etmektir işim
Tövbe günahıma estağfurullah
Muhammed Ali’ye bağlıdır başım
Tövbe günahıma estağfurullah
Hasan Hüseyin de balkır nur ise
İmam Zeynel sır içinde sır ise
Eğer özümüzde benlik var ise
Tövbe günahıma estağfurullah
Biz İmam Cafer’in izinden çıkmak
Cafer’den yükünü tutagör ahmak
İlâyık değildir hatırlar yıkmak
Tövbe günahıma estağfurullah
Kâzım Musa Rıza kanım kaynaya
Taki Naki emek salmaya zaya
Dünü günü ettiğimiz bed-huya
Tövbe günahıma estağfurullah
Hasanü’l Askeri gülleri sata
Mehdi gönlümüzün gamını ata
Dünü günü ettiğimiz gıybete
Tövbe günahıma estağfurullah
Kul Himmet Üstadım Bağdat Basıra
Bak şu zamaneye bak şu aşıra
Sen kerem-kânısın kalma kusura
Tövbe günahıma estağfurullah…>>
Elâ gözlü usul boylu sultanım
Elâ gözlü usul boylu sultanım
Sen benim yaramı sar da andan git
Yaram yürektedir durmuyor kanım
Sen benim yaramı sar da andan git
Gidemedik yollarımız kış oldu
Kelp rakipler arkamızdan düş oldu
Derdimiz bir idi şimdi beş oldu
Sen benim yaramı sar da andan git
Döğün vurdun bu sineme köz ile
Bağrımı deldirdin nükte söz ile
Bir merhemin yok mu ballı tuz ile
Sen benim yaramı sar da andan git
.Neden ola bu âşıklar gülmedi
Dosta gidem dedim nasip olmadı
Lokman Hekim geldi derman bulmadı
Sen benim yaramı sar da andan git
Kelp rakipler kail olmaz bu deme
Sinem yaralıdır gelmişim eme
Sağalt bu yaramı yaralı koma
Sen benim yaramı sar da andan git
Açıp bu sinemi bak yarası var
Yaram onulmuyor çok yarası var
Rakipler vurmuşlar ok yarası var
Sen benim yaramı sar da andan git
Kul Himmet Üstadım hayal kovarsın
Müştak olur görmesine iversin
Seni beni yaratanı seversin
Sen benim yaramı sar da andan git…>>
Erenler derilip ceme varınca
Erenler derilip ceme varınca
İptida şaz olup gülen kim idi
Kabe’yi yaptırıp bina kurunca
İptida içeri giren kim idi
Kim idi dünyada bulmadı yân
Cümleden uludur Mansur’un dân
Sarı öküzün bastıcağı mermeri
Hû deyip binasın kuran kim idi
Mermerin içinde bir kutu vardır
Kutu içindeki gizli bir sırdır
Kilidini açmak hayli hünerdir
Arayıp dilini bulan kim idi
Erenler kalmaya kulun suçuna
Yolum düşe geldi kırklar içine
Bizi götürdüler Çin ü Maçin’e
Garip halimizi soran kim idi
İdiris cennette hülle biçende
Okutup dersimi verdi hocam da
Selman parsacılık etti Acem’de
Hû deyip önüne gelen kim idi
Muhammed yürüdü miracım diye
Âşıklar çağırır ver bacım diye
Selman da dinledi muhtacım diye
Selman’ın bacını veren kim idi
Kul Himmet Üstadım yolu kodular
Yol uludan uluyadır dediler
Bize böyle dedi kırklar yediler
Kırkların içinde ulu kim idi…>>
Ey Âşıkî sağaltmadın yaramı
Ey Âşıkî sağaltmadın yaramı
Yaramın merhemi yâr değil midir
Yaram teşanüştür sevmez haramı
Hekimin bilmeyen kör değil midir
Dükkânın dört ama binbir dili var
Çarşısı var pazan var ili var
Mağripten maşnka cadde yolu var
Gün battığı kuyu dar değil midir
Dünyadan ahrete göç katar katar
Dostun hâkipâyi gözümde tüter
Yeryüzünde seksen irenk ot biter
Seksen oğlan anda var değil midir
Yüz kitapta yüz kardaşı bilesin
Yedi Yasin ile bile gelesin
Üç İhlâsı Şerif vardır bulasın
O da dört kitapta var değil midir
On’ki imamların cemali cennet
On iki evliya farz ile sünnet
On iki matemde on iki hizmet
Kırk sekiz Cum’ada var değil midir
Âşıkların sözü hilaf yazılmaz
Arif olmayınca metah düzülmez
O dünyadır hiç kuşağı çözülmez
Yazın yağmur kışın kar değil midir
Böyle imiş âşıklığın töresi
Onulmuyor bu sinemin yarası
Sar’öküzün boynuzunun arası
0 da üçyüz yıllık yol değil midir
Dilim Şahı Merdan yaktı fenerim
Bir hamaylısı var şems ü kamerin
Sar’öküzün bastıcağı mermerin
Yedi direk üzre dur değil midir
Daim sinendedir öküzün gözü
İnip tırnağına sürelim yüzü
Sinek kanadına yazılan yazı
Biri fekün biri kün değil midir
Tuba ağacına İdiris bakar
İğnesin ipliğin dalından takar
Her bir dallarından bir pınar akar
Kimi zehir kimi bal değil midir
01 Şeytandır yedirmeye nam yok
Ol Behlul’dur bir kimseye tanı yok
Sait Vakkas kanadı yok canı yok
Yarasım sarmak zor değil midir
Kul Himmet Üstadım doğdu dolundu
Şahı Merdan burda hazır bulundu
Miraçta ay doğdu iki bölündü
Muhammed’e inen nur değil midir…>>
Ey Âşıkî sağaltmadın yaramı
Ey Âşıkî sağaltmadın yaramı
Yarama bir tatlı melhem çalasın
Yaram teşanüştür sevmez haramı
Arayıp da hekimini bulasın
Dört kapı açılır kangısı dardır
Bu ma’naya ermek hayli hünerdir
Deryanın dibinde kaç dükkân vardır
Çarşısını pazarını bilesin
Mehdi geldi diye Bilal çağınr
Bir teknesi vardır kırk yıl yuğurur
On iki kız seksen oğlan doğurur
Adının ne olduğunu bilesin
Âşıki’nin sözlerine has derim
Muhammed’i gördüm Ali dost derim
Yedi bin yedi yüz âyet isterim
Yüz on dahi vardır anı bilesin
Benim sevdiceğim Taki Naki’dir
Dost bağının bülbüllerin şakıdır
Yüz kardasın hocası var okutur
Doksan altı âyet vardır bilesin
Âşıkların sözü hilaf yazılmaz
Arif olmayınca metah düzülmez
Bir kız gördüm hiç kuşağı çözülmez
Atasını anasını bilesin
Böyle midir âşıklığın töresi
Onulmuyor bu sinemin yarası
Sar’öküzün boynuzunun arası
Kaç kulaçtır hesabını bilesin
Var bir delil bul ki yaka fenerim
Kaç hamaylısı var şems ü kamerin
Sar’öküzün bastıcağı mermerin
Kaç direği vardır anı bilesin
Dürüm dürüm olmuş yüzünde benin
Taze açmış güle benzer yanağın
Sar’öküzün alnındaki sineğin
Kanadına ne yazılmış bilesin
İnsanın korkusu gamdır kahirdir
Vücudun iklimi kaç bin şehirdir
Bir pınar akıyor suyu zehirdir
Çeşmesi nerdedir anı bilesin
Ol kimdir ki yedirmeye nam yok
Ol kimdir ki hiç kimseye tanı yok
Bir kuş vardır kanadı yok cam yok
Yuvası nerdedir anı bilesin
Kul Himmet Üstadım dinle sözleri
Anda gördüm yedileri yüzleri
Muhammed’in koynundaki kızları
Huri midir peri midir bilesin…>>
Ey gaziler gelin irfan içinde
Ey gaziler gelin irfan içinde
Bir sema eyleyek Ali aşkına
Garip bülbül gibi gülşen içinde
Bir sema eyleyek Ali aşkına
Yoloğlu olanlar yola giderler
0l pîrlerini her zaman severler
Mahşer sorgusunu bunda sorarlar
Bir sema eyleyek Ali aşkına
Yoloğlu olanı yola katarlar
Gevher alırlar da gevher satarlar
Arşta melekler de sema tutarlar
Bir sema eyleyek Ali aşkına
Yoloğlu olanlar yola çekilir
Berkitir gönlünü hora çekilir
Cümle günahlar da yere dökülür
Bir sema eyleyek Ali aşkına
Bir üzüm getirdi Selman-ı sâil
Hak’tan ne getirirse hükmüne kail
Arş üstünde sema tuttu Cebrail
Bir sema eyleyek Ali aşkına
Kul Himmet Üstadım çalınsın sazlar
Cümlesinin başı Hakk’a niyazlar
Şeyhler meşayihler gelinler kızlar
Bir sema eyleyek Ali aşkına…>>
Ezelden mü’mine armağan geldi
Ezelden mü’mine armağan geldi
Kırklar irfan kurdu kadim yol oldu
Acem’de şah idi Urum’a geldi
Âhirinde Hacı Bektaş Vel’oldu
Nasip dağıtınca isim değişti
Destur şah dedi de bir dolu içti
Fatm’Ana’nm gözlerinden yaş düştü
Ezdiler de o kırklara verdiler
Kırklar Beytullah’ta bir irfan kurdu
Muhammed de o irfanda esürdü
Bekçisi var kapısında kim durdu
O kim idi hal evinde hal oldu
Dört feriştah yolladılar cihana
Duydu naci bekçi oldu kırklara
Fatma Ana özün çekinca dara
Ağladı da gözü yaşı sel oldu
Muhammed Ali’ye gel dedi geldi
Yetmiş iki için şeriat koydu
Şeriat tarikatın sırn oldu
Hakikatta Hak Muhammed Al’oldu
Şah isminde şeriata varmadı
Şah’sız bu cihana destur gelmedi
İrfanı kurdular ceme yürüdü
Şah geldi de cümlesine ul’oldu
Bir meyve verdi ki tadından doymaz
Onu yemeyenler canına kıymaz
Yetmiş iki millet ol şahı sevmez
Naci kuldu, güzel şaha kul oldu
Muhammed Ali’den tuttum elim var
Hızır ile kevser içtim dolum var
Doksan altı âyet yedi ilim var
Altı kapı âşıklarda sır oldu
Kul Himmet Üstadım var mı hatası
Allah âşık Muhammed’dir putası
Şah Hatayî’m âşıkların atası
Âhirinde Hacı Bektaş Vel’oldu…>>
Fatma Ana özün dara çekince
Fatma Ana özün dara çekince
Gözünün yaşından sel olmadı mı
Ah edip gözyaşm yere dökünce
Üzüm göğerip de dal olmadı mı
Üzümün dalından bir üzüm oldu
Muhammed kopardı eline aldı
Dolandı önüne bir arslan geldi
Orada kaleye kal olmadı mı
Selman geldi Seydullahı istedi
Muhammed cemalin gördü dost dedi
Kırklar da engûru olur has dedi
Ezdiler engûru bal olmadı mı
Kırklar Muhammed’in yoluna baktı
Muhammed gelmedi umudu aktı
Üzümün içinden dört çiğit çıktı
Bağbandı bekçisi Vel’olmadı mı
Elbet Mansur olan dönmez darından
Talip olan vaz mı gelir pîrinden
Muhammed nurundan Ali serinden
Erittiler halden hal olmadı mı
Tevhit kalktı kuduretten uyandı
Herbirisi bir irenge boyandı
İhlâs talip olan pîre dayandı
Kemendi üstadı Al’olmadı mı
Kul Himmet Üstadım gör bana n’oldu
Aşkı ile benzim sarardı soldu
Cebrail Habibe irehber oldu
Mü’minlere doğru yol olmadı…>>
Gafil kaldır şu gönülden gümanı
Gafil kaldır şu gönülden gümanı
Şu mülkün âyesi Ali değil mi
Yaratmıştır on sekiz bin âlemi
Inzgını veren Ali değil mi
Yarattı Mülcem’i sandı ki yaran
Ali’ye kastetti oldu bin pişman
Kangı kitapta var Ömer’le Osman
Kur’an’da okunan Ali değil mi
Gelin vazgeçelim biz bu gümandan
Sakın çıkarsınız dinden imandan
Şefaat umarsız on’iki imamdan
Anların atası AH değil mi
Bin bir ismi vardır bir adı Hızır
Nerde çağırırsan orada hazır
Ali padişahtır Muhammed vezir
O fermanı yazan Ali değil mi
Kul Himmet Üstadım ben bir biçare
Bulunur mu acep derdime çare
Günahlıyım nasıl varam divana
Divanda oturan Ali değil mi…>>
Gel Ali yoluna gideyim dersen
Gel Ali yoluna gideyim dersen
Salmayasın Muhammed’in peşini
El kaldırıp tavaf edeyim dersen
Salmayasın Muhammed’in peşini
Şu dünyada malı mülkü n’edersin
Kahirler götürüp gamlar yutarsın
Soluna gidersen yanlış gidersin
Salmayasın Muhammed’in peşini
Soluna gidersen yoldan azarsın
Elâ gözden kanlı yaşlar süzersin
Gurbetlik illerde ağlar gezersin
Salmayasın Muhammed’in peşini
Bir köprü yaptırmış ol kıldan ince
Nicesi gidiyor gidemez nice
Muhammed kılavuz gider önünce
Salmayasın Muhammed’in peşini
Zebaniler gelir sual sormaya
Dilin tutmaz cevabını vermeye
Biri hamle eder sana vurmaya
Salmayasın Muhammed’in peşini
Zebaniler odlu topuz atışa
Her nerene değse yana tutuşa
Çağırınca Muhammed’in yetişe
Salmayasın Muhammed’in peşini
Kul Himmet Üstadım günah tartılır
Alıp gümüş mihenklere sürtülür
Muhammedi çağıranlar kurtulur
Salmayasın Muhammed’in peşini…>>
Gel seninle bir ahd’aman edelim
Gel seninle bir ahd’aman edelim
Hal evinde hal olalım sevdiğim
Bağlanalım bir ikrara duralım
Yaradana kul olalım sevdiğim
Doyamadım bu dünyanın tadına
Âşık oldum Muhammed’in adına
Kerem Dede’m gibi aşkın oduna
Yana yana kül olalım sevdiğim
Dost cemalin yüzün gören hac’oldu
Kabe’yi tavaf eylemek nic’oldu
Sevip sevip ayrılması güc oldu
Mahşerecek bir olalım sevdiğim
Gel seninle bir salâha çıkalım
Enginlerden uğrun uğrun bakalım
Garip bülbül gibi kanat kalkalım
İntizarda bir olalım sevdiğim
Kul Himmet Üstadım nedir çareler
Göz göz oldu sızılıyor yareler
İkimizi bir kefene saralar
Bir kabirde sır olalım sevdiğim…>>
Gelişin nerdendir bezirgan başı
Gelişin nerdendir bezirgan başı
Hint ile Maçin’den geleni bilin
Yükünün bir tayı cevahir taşı
Onun madenini bileni bilin
Var git âşık var git bu nasıl sual
Âşıkı mat etti sorduğun sual
Cihan derya iken ta ondan evvel
Yüz balığa sual soranı bilin
İnsanı yarattı çamur olmadan
Ona can gelip cihana dönmeden
Bu dünyaya hiçbir nesne gelmeden
Cansız şu dünyaya geleni bilin
İnsana buyrulan bu nasıl ferman
Lokman Hekim ona bulmadı derman
Çarkı yok peri yok döner değirmen
Müşteriden sözü alanı bilin
Kul Himmet Üstadım bu nasıl pazar
O hangi kul idi canından bezer
Bir çeşme akıyor kırk yerden süzer
O çeşme gözünü bileni bilin…>>
Gitme derviş gitme sana ne dedim
Gitme derviş gitme sana ne dedim
Fatm’Ana’yı müjdeleyen kim idi
Bin yılda bir kere doğan yıldızı
Ali’nin alnında gören kim idi
O nasıl kul idi doğdu ölmedi
0 nasıl kul idi hergiz gülmedi
Anasının kim olduğun bilmedi
Babasına nikâh olan kim idi
Dünü günü çağırırım Hûda’ma
Yedi gün emeğin geçti o deme
Yetmiş iki gömlek indi âdeme
Gömleğin tersini giyen kim idi
Er oturur Serçeşme’nin başında
Melekler çığrışır arşın yüzünde
Zülfikar gaiptir Nil Denizi’nde
Beş vakit namazın kılan kim idi
Kul Himmet Üstadım güzeller hası
Şilinsin kalbinde kalmasın pası
Dağılınca kuduretin lokması
Mevlâ’dan izinsiz yiyen kim idi…>>
Günde varsam gelsem şahı kereme
Günde varsam gelsem şahı kereme
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Lokman Hekim em çalmadı yareme
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Toprak olsam türap olsam yol olsam
Erisem de hal evinde hal olsam
Hacı Bektaş eşiğinde kul olsam
Pîre varmayınca yoktur çaresi
İsmail’e inen koçu getirsem
Cebrail’in her hizmetin yetirsem
Selman gibi genç oğlanı görürsem
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Seksen bin hacıyla Kabe’ye varsam
Orda Muhammed’in yüzünü görsem
Şah aşkına su dağıtsam su versem
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Seksen bin hacıyla Kabe’ye varsam
Amentü okusam abdestim alsam
Ulu camilerde beş vakit kılsam
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Günde günde kurban etsem yedirsem
Kurbanınız kabul ola dedirsem
Muhammed’in tülbendini yudursam
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Bir günde üç kere kurban eylesem
Mansur gibi boynum üryan eylesem
Ağlasam ağlasam figan eylesem
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Çağıralım Muhammed’i Ali’ye
Biz de hizmet ettik bizden uluya
Varsam hizmet etsem Kızıl Deli’ye
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Şeyh Ahmet Dede’ye bir niyaz etsem
Gözcü Karc’Ahmet’e halim arz etsem
Kendi elim ile devemi yitsem
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Kadir Allah sen bilirsin halimiz
Yeter m’ola eşiğine elimiz
Yine onlar mısmıl eder ölümüz
Pîre varmayınca yoktur çaresi
Kul Himmet Üstadım vallahi billah
Hüseyniler çığrışırlar hüvallah
Pîr meydanındayız Allah eyvallah
Pîre varmayınca yoktur çaresi…>>
Hacı Bektaş tekkesine gireli
Hacı Bektaş tekkesine gireli
Dervişleri gül göründü gözüme
Zahir bâtın himmetine ereli
Dervişleri gül göründü gözüme
Hacı Bektaş vatan tutmuş Urum’dan
Bu nasıl sevdadır gitmez serimden
Hayır gülbank aldım güzel pirimden
Dervişleri gül göründü gözüme
Dervişleri mengûşesin takınır
Korkarım ki rakibinden sakınır
Anda “Bismillah” âyeti okunur
Dervişleri gül göründü gözüme
Âşıkların badesini dolduran
Düşmüşlerin elin alıp kaldıran
Dan çeç üstünde namaz kıldıran
Dervişleri gül göründü gözüme
Kul Himmet Üstadım hem kulhüvallah
Hüsnüne âşıkım Amentübillah
Yüzüm basa geldim Derviş Feyzullah
Dervişleri gül göründü gözüme…>>
Hak Muhammed Ali selâm göndermiş
Hak Muhammed Ali selâm göndermiş
Gel gidelim pîrin selâmı ile
Fatm’Ana’yı yeşil nura bindirmiş
0l Habibullahın kelâmı ile
Hak Muhammed Ali sevgili dostum
Bektaşi Veli’dir dâmanım destim
Nice bezirganlar önünü kestim
Bellerde oturdum harami ile
Hasan Hüseyin’in derdine düştüm
Gemiler yaşadım deryalar geçtim
İstanbul’da Kırkçeşme’den su içtim
Sohbet ettim Âşık Viranî ile
İmam Zeynel sağ elinde saz ile
Bâkır’a Cafer’e var niyaz ile
Cebrail cennetten geldi kız ile
Muhabbet ettiler yaranı ile
Kâzım Musa Rıza’dadır nazarım
Takî Nakî sevdasına gezerim
Askerî’den dersim okur yazarım
Dört kitap okudum Kur’an’ı ile
Mehdi-i resulün eteğin tuttum
On’ki imamları gözledim gittim
Yusuf kuyusunda bir zaman yattım
Muhabbet eyledim Kenan’ı ile
Kul Himmet Üstadım sinem yaralı
Nice günler gördüm ağlı karalı
Kul Himmet de Küpeli’yi göreli
Hak nazar eylemiş cananı ile…>>
Hak Muhammed pîrim Ali
Hak Muhammed pîrim Ali
Amana geldim amana
Hünkâr Hacı Bektaş Veli
Amana geldim amana
Ali’dir izzetli şahım
İmamlardır secdegâhım
Yerden gökten çok günahım
Amana geldim amana
Fatma Ana’yı ararım
Kalmadı sabrım kararım
Hata ettim günahkârım
Amana geldim amana
Hasan şehitlerin başı
Şah Hüseyin karındaşı
Sel sel oldu çeşmim yaşı
Amana geldim amana
Zeynel Bakır Cafer Kâzım
Rıza’ya bağlıdır özüm
Cümlenize var niyazım
Amana geldim amana
Taki Naki Şah Askeri
Gelmişim divandan beri
Mürvet Ali’nin Kanber’i
Amana geldim amana
Kul Himmet Üstadım aman
Yetiş Mehdi sahip-zaman
Yardım eyle on’ki imam
Amana geldim amana…>>
Hak taâlâ Cebrail’i salınca
Hak taâlâ Cebrail’i salınca
0l demde miraca erdi Muhammed
Haykırıp önüne arslan çıkınca
Hatemin ağzına verdi Muhammed
Doksan bin âlemi tasvir eyledi
Gördüğünü irşat etti söyledi
Muhammed yükünü bugün tayladı
Özge müşkülleri sordu Muhammed
Muhammed de mahbubuna çıkınca
İnsana acaip durup bakınca
Giyinip de hulle donun biçince
Cümle ashabını derdi Muhammed
Kul Himmet Üstadım serden geçince
Halledip de müşkülleri seçince
Ali’m pençe vurup kapı açınca
Orada kırk kimse gördü Muhammed…>>
Hakk’ın mürselleri haber getirmiş
Hakk’ın mürselleri haber getirmiş
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Onlar özlerini Hakk’a yetirmiş
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Uyuma ki Muhammed’i göresin
Yaradan Allah’tan kısmet alasın
Günahlı isen günahsız olasın
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Uymayasın kör şeytanın sözüne
Kalk gidelim Muhammed’in izine
Kul olanın uyku girmez gözüne
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Açmayalım Muhammed’in sırrını
Talip olan gözetmez mi pîrini
Gülistanda dinle bülbül zarını
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Nuh Peygamber ile kaldık gemide
Tabip gerek bu yareme em ede
Kimi kilisede kimi camide
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Kula farz eylemiş beş vakit namaz
Namazın farzını boynunda komaz
Evliyalar enbiyalar uyumaz
Her sabah her sabah yalvanr kullar
Kul Himmet Üstadım ecel düş gelir
Her dem böyle gitmez bir gün kış gelir
Yaradana yalvarması hoş gelir
Her sabah her sabah yalvanr kullar…>>
Hak’tan bir sevdadır geldi serime
Hak’tan bir sevdadır geldi serime
Mustafa Murtaza Hayder aşkına
Yalvarırım Hacı Bektaş pîrime
Mustafa Murtaza Hayder aşkına
Fatma Ana hayalini sezerim
Şehriban Ana’da kaldı nazarım
Ali Ali diye ağlar gezerim
Mustafa Murtaza Hayder aşkına
Muhammed Ali’dir Serçeşme gözü
Hasan Hüseyin kabul et bizi
Zeynel Bakır ile sürelim izi
Mustafa Murtaza Hayder aşkına
İmam Cafer Kâzım Musa-i Rıza
Bizi dergâhından eyleme cüda
Taki ile Naki imdat et bize
Mustafa Murtaza Hayder aşkına
Hasan Askerînin bütündür ahdi
Mağaradan gelen Muhamet Mehdi
Nice âşıkları aşkına yaktı
Mustafa Murtaza Hayder aşkına
Hakikat evinde iman eylerim
Eriş Şah-ı Merdan dilek dilerim
Bu sinemi aşk oduyla delerim
Mustafa Murtaza Hayder aşkına
Kul Himmet Üstadım kaynadı coştu
Hızır Nebi Hızır İlyas ulaştı
Üç güzel sevdası serime düştü
Mustafa Murtaza Hayder aşkına…>>
Kur’an’ı okuyup ilmine eren
Kur’an’ı okuyup ilmine eren
Sim hakikatta “elifi bilen
Yetmiş yedi kere cihana gelen
İllâ feta illâ Ali okunur
Kur’an’ı okuyan ilmin hannası
Dağılanda kuduretin lokması
Sultanlar sultanı gönlümün hası
İllâ feta illâ Ali okunur
Sular gibi akıp akıp durulan
Kul değildir pîr önünde yorulan
Pîr aşkına sinesinden delinen
İllâ feta illâ Ali okunur
Âşıklara dil verüben söyleyen
İnip aşkın deryasını boylayan
Divane gönlümün gamın eğleyen
Ülâ feta illâ Ali okunur
Fatma’nın belinde kemeri âyet
Yine pîrden ola bize inayet
Yere göğe destur verdi Muhammed
İllâ feta illâ Ali okunur
İmam Hasan cümlesinin başıdır
Çağırınca Şah Hüseyin işitir
Günahtan geçici gani kişidir
İllâ feta illâ Ali okunur
Sende olan gönüllerin putası
Zeynel İba’ya göz gönül katası
Bâkır’m Cafer’in nurdur atası
İllâ feta illâ Ali okunur
Kâzım Musa Rıza’yı özünde bilen
Taki’ye Naki’ye yüzünü süren
Askeri’yle bile zuhura gelen
İllâ feta illâ Ali okunur
Mehdi’nin başında yeşildir tacı
Okudu melekler indi miracı
Selman’a verildi sebatlık pacı
İllâ feta illâ Ali okunur
Kul Himmet Üstadım bu meyden içti
Bu meyden içenler kaynadı coştu
Sekiz uçmak dokuz hesaba düştü
Hakk’ın mürselleri haber getirmiş
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Onlar özlerini Hakk’a yetirmiş
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Uyuma ki Muhammed’i göresin
Yaradan Allah’tan kısmet alasın
Günahlı isen günahsız olasın
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Uymayasın kör şeytanın sözüne
Kalk gidelim Muhammed’in izine
Kul olanın uyku girmez gözüne
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Açmayalım Muhammed’in sırrını
Talip olan gözetmez mi pîrini
Gülistanda dinle bülbül zarını
Her sabah her sabah yalvarır kullar
Kul Himmet Üstadım ecel düş gelir
Her dem böyle gitmez bir gün kış gelir
Yaradana yalvarması hoş gelir
Her sabah her sabah yalvarır kullar