KIPIRDAMAYIN… ÇEKİYORUM..

Eski yıllarda Akçaabat Hükümet Konağının karşısında Körüklü fotoğraf makinesi ile resim çeken bir abi vardı ismini bilmiyorum Üç ayaklı prizma şeklindeki sehpanın tepesine yerleştirmiş makineyi arkasında siyah bezden bir körük. Makinenin ağzında krem kutusu büyüklüğünde bir kapak. Karşıdaki tahta sandalyenin arkasında, duvara, fon oluşturacak bir bezin asılması unutulmaz.

Resim çektirmek için sandalyeye oturuyorsunuz. Fotoğrafçı, körüğün içinden size bakıyor. İstediği pozu verememişseniz, ya körüğün içinden verdiği talimatla pozunuzu ayarlıyor, ya da kafanızı tutup sağa sola çevirerek istediği pozu almanızı sağlıyor. Sonra fotoğrafçının başı, siyah körüğün içinde tekrar kayboluyor. Sol el sehpaya sahip çıkarken sağ el makinenin kapağını havaya kaldırıyor. Aynı anda makineye bakmanızı istiyor. Kapağa ya da başka yere değil. Birden ona kadar sayarak fotoğrafın arabını çekmiştir. Artık sizinle işi yok. Asıl fotoğrafı araptan çekecek. Makinenin önünden L şeklinde bir düzenek çıkar. Düzeneğin objektifin tam karşısına gelen bölümüne arap yerleştirilir. Yeni bir işlemden sonra asıl fotoğraf çıkar ortaya. Güneşli bir havada çekildiyse çok güzel Ama fotoğraf çekilirken hava bulutlu ise yandınız. Teknoloji o kültürü de değiştirdi.

Not: Akçaabat Hükümet Konağı karşısında resim çeken Foto TAN, Hüseyin TÜYLÜ oğulları Mehmet TÜYLÜ imiş lise arkadaşım “Garip Kemal” söyledi.

Mehmet Tüylü

Akçaabat’ta şık gezen insanlardan biriydi çekirdekten yetişme fotoğrafçı idi Mehmet TÜYLÜ Akçaabat Tekel Müdürlüğünde çalıştı sonra Etibank’ta memur Ziraat Bankasında Müdür olarak hizmet verdi. Dört yıl önce vefat etmiş mekanı cennet olsun.

Bir yanıt yazın