Hatice Yıldız Levent ya da herkesin bildiği adıyla Muazzez Ersoy da İstanbul Kasımpaşa’da fakir bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Babası şofördü annesi de ailesine katkıda bulunmak için Cibali’deki Tekel fabrikasında çalışıyordu.
Çocukluğu Cibali’de annesinin çalıştığı fabrika ile Kasımpaşa sokaklarında geçti küçük Yıldız’ın. Müziğe ilgisi daha o yaşlardan bellidir. Dayısının Almanya’dan getirdiği pikaptan dönemin ünlü şarkıcılarını dinler ve ailesini küçük konserler verir.

Babasına yük olmamak için de Beyoğlu’nda bir kozmetik dükkanında tezgahtarlık yapmaya başladı. O kadar fakirlerdi ki ayakkabıları delindiğinde yenisini alamazdı. Babası içine kartondan parçalar kesip koyar ve böylece ayaklarını soğuktan korumaya çalışırdı.
İşte o günlerde hayatının gidişatını değişterecek kararı verdi Yıldız Levent. Maaşından elinde kalan parayı biriktirip Nişantaşı Müzik Eğitim Merkezi’nde ders almaya başladı.
Onun hayatını değiştiren ise Gaziosmanpaşa’daki Kumbasar adlı kulüpte çalışmaya başlaması olur. Gelin olduğunda babasının ona taktığı iki bileziği bozdurup diktirdiği iki tuvaletle sahneye çıktı orada. Daha sonra da çalıştığı Yenikapı’daki Pembe Köşmk Gazinosu’nda ünlü bir yapımcının dikkatini çekti ve bugünün nostalji kraliçesi olma yolunda ilk adımı attı.